DAMLA DEĞİRMENCİ
Merhaba Arkadaşlar!!!
Maltaya.com olarak sizin için 2011 Mart ayında Malta’ya gittik, gördük ve yaşadık! Yaşadığımız unutulmaz tecrübeleri sizlerle de paylaşmak istiyorum.  Malta öncelikle büyük bir ada şeklinde ve Sicilya ‘nın güneyinde yer almaktadır. Etrafında Gozo ve Comino denilen iki adacık da bulunmaktadır ve buralar da tamamen turistik destinasyonlardır. Tam bir Akdeniz ülkesi olan Malta, oldukça ılıman bir iklime sahip olup, herkesin ölmeden önce görmesi gereken sayılı yerlerden biridir. Yıllarca birçok ülkenin sömürgesine maruz kalmış Malta ‘da her uğrayan kültürün bir etkisi görülmektedir ve şehir resmen tarih kokmaktadır. Her baktığınız yerde görkemli ve gotik kiliseler, surlarla çevrilmiş tarihi yapılar, balıkçı kasabalarında renkli Malta tekneleri, mükemmel pizzaların tadına bakabileceğiniz yöresel restoranlar bulunmaktadır!
Yıllarca İngiliz sömürüsünde kaldığı için İngilizce resmi dil olarak konuşulur ayrıca konuştukları diğer dil de Maltaca’dır. Ancak adadaki herkes İngilizce’yi de ana dil olarak konuşmaktadır. Ada oturanları da oldukça sıcak ve yardımsever insanlardır ve de dünyanın heryerinden gelen dil öğrencilerine o kadar alışıklar ki size asla başka bir ülkeden geldiğinizi hissettirmiyorlar. Yani kendinizi sanki Türkiye’nin bir sahil kasabasına gitmişsiniz gibi hissediyorsunuz.
Yıllarca İngiliz sömürgesinde kaldığı için de tamamen İngiliz kültürünün etkileri görülmektedir ve Trafik bile aynen İngiltere’de olduğu gibi tersten akmaktadır. Kesinlikle görmeden gelmemeniz gereken yerler Gozo Yarımadası, Mdina, Valetta ve Sliema şehirleridir.
Valetta adanın baskentidir ve en ünlü restoranlar, mağazalar, kiliselerin bulunduğu bir liman kentidir. İstanbul’daki İstiklal Caddesi’ni andıran trafiğe kapalı bir caddesi vardır. Cadde boyunca mağazalar ve restoranlar bulunmaktadır.
Sliema da bir turizm ve eğlence merkezidir ve deniz kenarı boyunca uzanan kafeler, barlar, restoranlar, dünyaca ünlü markalar ve birçok otel bulunmaktadır. Görmeniz gereken en önemli yerlerden biri de Mdina ‘dır. Bu şehir kapısı olan ve etrafı surlarla kaplı bir şehirdir. Ünlü Fransız St. John ve şovalyelerinden korunmak için tasarlanmış, oldukça otantik bir şehirdir. Anladığınız üzere ülkenin heryeri tarih kokmaktadır.
Malta’da sabaha kadar süren canlı bir gece hayatı vardır, hatta Malta’nın İbiza gecelerinden sonra gece hayatında ikinci olduğu söylenir. Yani Malta’da sürekli akan bir hayat var! Restoranlarında mükemmel pizzalarının ve makarnalarının tadına bakabilirsiniz, İtalya’ya yakın olduğundan yemek kültürü konusunda kesinlikle İtalya’nın izleri görülmektedir. Ayrıca Sicilya’ya her sabah feribot gezileri düzenlenir ve yaklaşık 50 dakika mesafedeki mafyalarıyla ünlü otantik, tarihi Sicilya’yı da ziyaret edebilir, mükemmel pizzalarını da tadabilirsiniz.
Schengen ülkesi olduğu için orada bir dil okuluna giderseniz yakınındaki bütün Schengen ülkelerini de ziyaret etme şansınız olabilir. Özellikle gitmişken İtalya’nın pizzalarının tadına bakmadan gelmek de olmaz tabii ki!
Ülkede HSBC bankasının şubeleri bulunmaktadır, yani siz burdan bir hesap açtırıp orada rahat rahat kullanabilirsiniz. Dünyanın pek çok yerinden gelen öğrencileri ile oldukça renkli, hareketli ve güvenli bir yerdir. Havası da kışın ılıman yazın da olukça sıcaktır. Kar, sis, don gibi şeyler Malta için görülmemiş terimlerdir. Gelirinin çoğunu turizmden karşılayan Malta’da, ekonomik olarak dil öğrencilerinin de oldukça katkısı görülmektedir. Ekonomik olarak sıkıntı çekmeyen, refah düzeyi oldukça yüksek olan kesinlikle Dil Eğitimi için de en uygun ve kaliteli yerlerden biridir. Seçebileceğiniz en güzel okullardan biri de ESE Dil Okulu’dur. Sizin için tüm okulu ve konaklamalarını gezdik, fotograflarını çektik. Mükemmel konaklamaları ve profesyonel akademik kadrosuyla oldukça kaliteli ve dil eğitimi için seçilebilecek en güzel okullardan biri. Okulun kendine ait binası, altında öğrenciler için tasarlanmış ve mükemmel yöresel yemeklerin bulunabileceği bir kafesi, çalışma salonu ve St. Juliens’taki merkezi konumuyla seçilebilecek en güzel seçeneklerden biri. Başka hiçbir okulda olmayan 24 saat açık resepsiyonuyla da tercih sebebi! Konaklamalarının çoğu yürüme mesafesinde, yürüme mesafesinde olmayan yurtlarından da her sabah ücretsiz servisi var okulun. Okuldan verilen öğrenci kimlik kartlarınızla da hem pasaportunuzu sürekli yanınızda taşımak zorunda olmayacaksınız hem de birçok yerden ESE Öğrenci Kartınızla indirim şansına sahip olacaksınız. İlk gününüzde ve son gününüzde sizlere yapılan anket sonuçlarına göre de gelişmeye sürekli açık olan, öğrencilerinin

Diğer Danışmanlarımızın Yazılarına Dönmek İçin Tıklayın